Detaylı bilgi almak ve randevu oluşturmak için formu doldurun, biz sizi arayalım.
Parkinson beyindeki hücreler sağlıklı çalışmayı bıraktığında ve zamanla eksildiğinde kendini gösterir. Parkinson ilerleyici nörolojik tablo oluşturan rahatsızlıklar arasındadır; bu hastalığın beyinde türlü sorunlara neden olacağı ve zamanla semptomların ilerleyeceği anlamını taşır. Beyin hücreleri dopamin adı verilen bir kimyasal üretmektedir. Beyin hareketi kontrol etmek için yeterli dopamin üretemediğinde ise parkinson semptomları ortaya çıkmaya başlar.
Parkinson ile yaşama deneyimi kişiye özgüdür. Görülen semptomlar ve ilerleme hızı kişiden kişiye değişiklik gösterdiğinden hastada hangi semptomların görüleceğinin ve ne kadar şiddetli olacağının önceden tahmin edilmesi mümkün değildir. Hastalık ilerledikçe semptomlar arasında benzerlikler görülse de her birey kendine özgüdür ve tedavi planı buna göre planlanmalıdır.
Parkinson hastalığının tespit edilmiş nedeni bulunmamaktadır, genetik ve çevresel faktörlerin kombinasyonunun hastalığa neden olduğu düşünülmektedir. Genler ve çevresel faktörler arasındaki ilişki oldukça karmaşık olabilmektedir. Bunun yanında parkinson hastalığını tek bir kalıba sokmak mümkün değildir. Standart bir tedavi planı yoktur ve bu hastalığın en zorlayıcı yönleri arasındadır.
Parkinson tedavi planının farklı noktalarında ortaya çıkabilecek fiziksel, duygusal ve sosyal değişikliklerin iyi yönetilmesi önem taşır. Ancak her insan hastalığı farklı bir şekilde deneyimlese de bazı ortak noktalar bulunur. Parkinson hastalığına sahip insanların beynindeki ana bulgu substantia nigra pars kompakta olarak bilinen beyin bölgesindeki dopamin üreten ve hareketlerin kontrolünden sorumlu olan nöronların kaybıdır.
Parkinsonun birçok farklı semptomu bulunsa da genel belirtileri arasında ellerde titreme, hareket yavaşlığı ve kas sertliği sayılabilir. Dinlenme halindeyken parmak veya çenede hafif bir titreme, el yazısının geçmişte olduğundan daha farklı bir hale gelmesi parkinsonun erken dönem belirtileri arasındadır. Sertlik bir doktor tarafından muayene sırasında tespit edilen kas sertliğidir. Yavaşlık ise spontan ve istemli hareketlerde azalma, daha yavaş yürüme veya yürürken kolların daha az sallanması şeklinde görülebilir. Parkinsonun motor semptomları kişinin kendinde görebileceği semptomlardır; doğrudan hareket kabiliyetini etkiler. Titreme, kas sertliği, kas krampları, yürüme problemleri veya denge ve koordinasyon zorlukları motor semptomlar arasındadır.
Kişi bunun yanında uyku bozukluğu ya da hafıza sorunları gibi parkinsonun görünmez semptomları ile de karşılaşabilir. Bu yaygınlar semptomlar ile neredeyse her hastada karşılaşılmaktadır ancak şiddeti kişiden kişiye farklılık gösterir. Bu semptomlar parkinson hastalarını ve ailelerini önemli ölçüde etkileyebilir. Parkinsonun motor olmayan belirtileri arasında düşük kan basıncı, cinsel fonksiyon bozuklukları, idrar sorunları, terleme sorunları, halsizlik, depresyon, uyku bozuklukları ve kabızlık sayılabilir. Parkinson hastalığı kişinin ruh halini etkileyebilir. Çoklu görev ve konstrasyon zorlukları, duygudurum bozuklukları ve psikoz görülebilmektedir.
Kişide parkinson semptomları görülse dahi bu semptomlar farklı bir durumdan kaynaklanabilir. Ancak yine de bu semptomlar ile karşılaşıldığında özellikle kişinin yaşam kalitesi olumsuz etkileniyorsa en kısa zamanda doktora başvurulmalıdır. Parkinson tedavisi kişinin yaşam kalitesini iyileştirmek ve hastalığın seyrini yavaşlatmak için oldukça önemlidir.
Parkinson hastalarının yaşam kalitesini iyileştirmek ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmak adına iyi planlanmış bir tedavi planı şarttır. Mevcut tüm terapiler semptomları hafifletmeyi ve yaşam kalitesini iyileştirmeyi amaçlamaktadır. Parkinson hastalığının tedavisi kişinin özel durumu ve kendine özgü semptomları göz önünde bulundurularak planlanmalıdır. Bu nedenle farklı ilaç, egzersiz ve terapilerin birlikte uygulandığı bir tedavi planı içerebilir. Parkinson ilaçları semptomların hafiflemesine yardımcıdır. Çoğu zaman görülen semptomlar kişinin hareket kabiliyetine müdahale ettiğinde ilaç tedavisine başlanmaktadır. Derin beyin stimülasyonu ilaçlar etki etmediğinde veya diskinezi gibi yan etkiler görüldüğünde bir seçenek olabilir.
Bunun yanında araştırmalar yapılan egzersiz planlarının parkinson tedavisinde en az ilaçlar kadar etkili olduğunu göstermektedir. Konuşma ve dil terapisi ve fizyoterapi kişinin hastalığını yönetmesine ve durumunu kontrol altında tutmasına yardımcı olur. Ne zaman ve hangi tedavilere başlanacağı doktorun kişisel kararıdır. Tedavi planı hazırlanırken görülen semptomlar, potansiyel faydalar ve yan etkiler göz önünde bulundurulmalı; hasta ve doktor sürekli iletişim halinde olmalıdır.
Detaylı bilgi almak ve randevu oluşturmak için formu doldurun, biz sizi arayalım.