Üreter Darlığı Tedavisi

Üreter tıkanıklığı, idrarı böbreklerden mesaneye taşıyan tüplerde (üreterlerde) ortaya çıkan tıkanıklıktır. Üreter tıkanıklığının tedavisi mümkün olmak ile birlikte tedavi edilmediğinde böbrek fonksiyon kaybı gibi ciddi durumlara neden olabilir. Üreter tıkanıklığı oldukça sık karşılaşılan bir sağlık sorunudur; taş hastalıkları, erkeklerde prostat hastalıkları ve kadınlarda jinekolojik kanserler yaygın nedenleri arasında gösterilebilir. 

Üreter Darlığı Nedenleri Nelerdir?

Üreterde idrar akışını engelleyen bir anormallik, üreter ve böbrek arasındaki anormal bir bağlantı idrarın böbreğe geri dönmesine ve çalışma fonksiyonlarının durmasına neden olabilir. Bu anormallik yaralanma ya da tümör gibi farklı durumlardan kaynaklanabilir. Üreter darlığının en yaygın nedenlerinden biri üreter yakınında gerçekleştirilen cerrahidir. Böbrek taşlarını için başvurulan ürolojik cerrahi, jinekolojik cerrahiler, kolon veya bağırsak bölgesinde gerçekleştirilen cerrahi işlemler örnek verilebilir. 

Rahim veya yumurtalıkların çıkarılması gibi jinekolojik ameliyatlar üreter darlığının çok yaygın bir nedenidir. Bunun nedeni rahim ve yumurtalıklara giden atardamarların üreterlere çok yakın olmasıdır. Operasyon sırasında bir yaralanma tespit edildiğinde üreter çoğu zaman işlem sırasında tamir edilebilir. 

Üreter darlığının bir başka nedeni tümörlerdir. Karın bölgesinde tümör görüldüğünde üretere baskı yapabilir ve üreterlerin olağan drenajını engelleyebilir. Jinekolojik ve ürolojik kanserler, kolon kanseri ve lenfoma üreter darlığına neden olabilir. Bazı durumlarda kanser tedavisinde başvurulan kemoterapi, radyasyon veya cerrahi işlemler de üreter darlığına yol açabilir.

Üreter Darlığı Belirtileri Nelerdir?

Üreter darlığı bazı durumlarda herhangi bir belirti göstermez. Semptomlar tıkanıklığın nerede gerçekleştiğine, kısmi veya tam olmasına, ne kadar hızlı geliştiğine ve bir veya her iki böbreği etkileyip etkilemediğine bağlı olarak değişiklik gösterir. Üreter darlığının genel semptomları arasında ağrı, idrar miktarında değişiklikler, idrar yapmada zorluk, idrarda kan, tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları ve yüksek tansiyon sayılabilir.

Üreter Darlığı Tanı ve Tedavisi

Üreter darlığı tedavisi üreterin daralmış bölümünün tedavisi için bir stentin cerrahi implantasyonunu veya idrar yolunu yeniden yapılandırmak için minimal invaziv robotik cerrahiyi içerebilir. Amaç darlığı kalıcı olarak düzeltmek ve mümkün olduğunca stentlerin uzun süreli kullanımından kaçınmaktır.

Üreter darlığı tedavisinde üretere stent adı verilen küçük, içi boş plastik veya metal bir cihaz yerleştirilebilir. Bu işlem idrarın üreterden daha kolay akmasını sağlar. Bu geçici bir tedavi yöntemidir çoğunlukla cerrahi işlemin uygulanamadığı kişilerde başvurulur. Stentlerin yaklaşık altı ayda bir değiştirilmesi gerekir. 

Üreter darlığının robotik tedavisinde ise doktor idrar yollarını, çevresindeki organları, lenf düğümlerini, kan damarlarını ve sinirleri yakından ve ayrıntılı bir şekilde görür. Cerrahi işlem tıkanıklığa neden olan skar dokusunun çıkarılmasını, üreterin farklı bir yerde cerrahi olarak yeniden yapılandırılmasını ve böbreğe yeniden bağlanmasını içerebilir. Bu yaklaşım geleneksel cerrahiye kıyasla daha az kanama, daha az yara izi, daha düşük enfeksiyon riski ve daha hızlı iyileşme süresi gibi avantajlara sahiptir. 

Da Vinci Robotu

Da Vinci Robotu, robotik cerrahi operasyonlarının gerçekleştirildiği oldukça başarılı bir tıp teknolojisidir. Da Vinci Robotu ile gerçekleştirilen operasyonlarda minik kesiler üzerinden işlem tamamlanır. Geleneksel yöntemlere göre oldukça düşük yan etkiyle yüksek başarı sağlar. Da Vinci Robotu, operatör doktorun konsol üzerinden yönettiği robotla gerçekleşmektedir. Bu cihaz sayesinde el titremeleri bir dezavantaj olmaz ve robotun bilek hareketlerinin fonksiyonu bir insanın 4-5 katı kadardır. Dolayısıyla dar alanlarda oldukça etkili sonuçlar alınmaktadır. Üstelik Da Vinci Robotu kullanırken doktorlar konsol kontrolünü oturarak dahi rahatlıkla gerçekleştirir, bu şekilde operasyona konsantrasyon artar ve yorgunluk etkileri azalır.  

Da Vinci Robotu ile birlikte dar alanlarda dahi yüksek performans gösterildiği için, bu işlev avantajı sayesinde anatomik yapıyı korumak ve sinir hasarını minimuma indirmek mümkündür.