Servikal Spondiloz Tedavisi

Servikal Spondiloz hastalığı yani boyun kireçlenmesi, çeşitli yakınmalara ortaya çıkan ve hayat kalitesini düşüren omurga hastalıklarından biridir. Servikal Spondiloz hastalığı daha çok ileri yaşlarda ortaya çıkmaktadır çünkü boyun eklemlerinde gerçekleşen deformasyon çoğunlukla zamanda oluşur. Böylece boyunda kireçlenme oluşarak yaşam kalitesini ve boyun hareket kapasitesini etkileyen sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Servikal Spondiloz hastalığı boyun omurlarında ortaya çıkar ve özellikle daha çok aktif olan boyun omurlarında kireçlenme problemi meydana gelmektedir. 

Servikal Spondiloz hastalığının oluşumunda aslında doğal bir süreç bulunmaktadır. Çünkü her insanın omurları zamanın, yani yaşlanmanın etkisiyle deformasyona uğramaktadır. Kullanıma bağlı olarak bu deformasyon ve deformasyona bağlı kireçlenme problemi daha erken ya da daha geç bir yaşta ortaya çıkabilir. Bazı durumlarda hiç ortaya dahi çıkmayabilir. Ancak olağan süreçte Servikal Spondiloz hastalığının doğması normaldir. Zamanla omurlar arasında oluşan deformasyon neticesinde kıkırdak dokunun zarar görmesi kemik dokuların oluşmasına neden olmaktadır.

Servikal Spondiloz hastalığı çeşitli görüntüleme yöntemleri kapsamında ortaya çıkarılabilir. Bazı durumlarda hastaların ciddi yakınmalarla karşılaştığı bilinmektedir ancak bazı durumlarda herhangi bir belirti göstermeden Servikal Spondiloz hastalığı ortaya çıkabilir.

Servikal Spondiloz Hastalığı Tedavi Edilmezse Ne Olur?  

Servikal Spondiloz hastalığı belirtiler üzerinden ya da taramalar kapsamında ortaya çıkarılırsa muhakkak kontrol altına alınması gereken hastalıklardan biridir. Çünkü tedavi edilmediği takdirde oluşan kireçlenme problemi artarak omurların daha fazla zarar görmesine neden olur ve omurga kanalında daralma, sinir hasarı ve buna bağlı nörolojik problemler ve omurilik rahatsızlıkları açığa çıkabilir.

Servikal Spondiloz hastalığında özellikle kazalar, ani darbeler, kontrolsüz düşmeler ve bazı ters hareketler kireçlenme problemini artırarak hastalığın ilerlemesine neden olabilir.

Servikal Spondiloz Belirtileri Nelerdir?

Servikal Spondiloz hastalığının ilk belirtileri hafif seyreden boyun ağrısı şeklinde ortaya çıkmaktadır. İlerleyen dönemde şiddetlenen bu boyun ağrısı omuz ve kol bölgesine yayılabilir. Boyun hareketlerinde kısıtlanma, gergin ve zor hareket eden bir boyun ilerleyen dönemde ortaya çıkacaktır. Ayrıca sinir hasarları üzerinden kollarda, ellerde ve bacaklarda hissizlik, karıncalanma ve uyuşukluk gibi problemler oluşabilir. Özellikle hapşırma sonrasında bu tip belirtilerin görüldüğü bilinmektedir.

Servikal Spondiloz hastalığı kontrol altına alınmadığı takdirde ileri evrelerinde koordinasyon problemlerine, hareket ve yürüme kabiliyetinde oluşan sorunlara, kontrolsüz reflekslere ve tuvalet kontrolünün zorlaşmasına yol açabilir.

Eğer ağrıların şiddeti gün geçtikçe artıyorsa ve ağrı kesici ilaçlar fayda etmemeye başladıysa, bununla beraber kol ve bacaklarda güçsüzlük ve uyuşma problemleri gerçekleşiyorsa vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurulmalıdır.

Servikal Spondiloz Tanı ve Tedavisi

Servikal Spondiloz yani boyun kireçlenmesi tanı uygulamalarında öncelikle hasta öyküsünün dinlenmesi ve fiziksel muayene gerçekleştirilmelidir. Daha sonra çeşitli görüntüleme yöntemleri ile boyun omurlarının görüntülenmesi sağlanır. Bu görüntüleme yöntemleri arasında en çok kullanılanlar manyetik rezonans, bilgisayarlı tomografi ve servikal direkt grafi teknikleridir. Eğer sinir hasarı söz konusu ise bunun özelinde nörolojik testlerin yapımı talep edilebilir. Ayrıca refleks testleri ile birlikte kol ve bacakların duyu gücü ölçülebilir.

Servikal Spondiloz tedavi uygulamalarında cerrahi dışı uygulamalardan ve cerrahi tekniklerden yararlanmak mümkündür. Öncelikle varsa yakınmaları ortadan kaldırmak adına medikal tedavi ve bazı kremlerin kullanımı fayda sağlayabilir. Bunun dışında boyunluk kullanımıyla hastaların rahatladığı bilinmektedir, üstelik boyunluk kullanımı ile sinir hasarının da önüne geçmek mümkün olabilir.

Servikal Spondiloz tedavisinde fizik tedavi ve rehabilitasyon çalışmalarından sıklıkla yararlanılmaktadır. Böylece omur çevresindeki kas gruplarının güçlendirilmesiyle omur hareketlerinde rahatlama meydana gelebilir. İleri seviye tehlike oluşturan durumlarda ise anterior ya da posterior şekilde cerrahi uygulamalardan yararlanmak mümkündür.