Detaylı bilgi almak ve randevu oluşturmak için formu doldurun, biz sizi arayalım.
Kolon, rektum ve anüs kanseri tedavisi uygulayan kolorektal cerrahlardan oluşan bir ekibiz. Kolorektal cerrahi alanında yüksek standartlarda sağlık hizmeti vermek amacı ile bir aradayız.
Kolon kanseri, rektum kanseri, makat (anüs) kanseri, apendiks kanseri, ince bağırsak kanseri alt sindirim sistemi kanser türleridir.
Kolorektal kanserli hastalar için sağkalım birincil öncelikli amaçtır ancak kalıcı kolostomi torbasından kurtulmak gibi diğer pek çok faktör de hayati derecede önemli olabilir. Bu sebeple kolorektal kanser teşhisi konulan hastalar, tedaviye başlamadan önce kendileri için en iyi tedavi yönteminin seçildiğinden emin olmalıdır.
Biz hastalarımıza konulan tanının doğru olduğuna ve mevcut tüm tedavi seçeneklerini ayrıntıları ile tartışmaya önem veren bir ekibiz. Her hastanın kolorektal kanser alanında deneyimi olan bir hekimin görüşünü alma hakkı olmalıdır ve kolorektal cerrahlar hastalar için yüksek sağ kalma oranları, düşük nüks oranları ve daha iyi yaşam kalitesi açısından büyük bir önem arz ederler.
Kolorektal cerrahi alanında uzmanlaşmak ve deneyim kazanmak, yenilikleri ve en gelişmiş tedavi tekniklerini takip ederek hastalara uygulamak çok önemlidir. Örneğin, kolorektal cerrahlar bu odaklanma sayesinde sfinkter (makat) koruyucu tekniklerde daha fazla deneyim elde ederler ve makat koruma oranları daha yüksektir. Rektum kanseri hastaların tedavisinde kalıcı kolostomi (torba) oranı bu sayede ciddi olarak azalmıştır.
Hastalarımızın tedavi kararlarını çalıştığımız hastanenin haftalık tümör konseyi toplantılarında kolorektal kanser tedavisi spektrumunda yer alan tüm branş hekimleri (kolorektal cerrahlar, tıbbi onkologlar, radyasyon onkologları, radyologlar, patologlar, gastroenterologlar ve nükleer tıp uzmanları) ile tartışarak alırız. Amacımız farklı uzmanlık alanlarından gelen özel bilgilerle her hasta için bireysel en iyi seçeneklere dayanan bir tedavi planı geliştirmektir.
Kolorektal kanser ile uğraşan doktorların akademisyen olmaları en uygun hasta tedavisi için etkili bir durumdur. Biz bu alanda çok sayıda bilimsel araştırma yapmış, bunların sonuçlarını uluslararası toplantılarda sunmuş ve önemli dergilerde yayımlamış bilim insanlarıyız. Yıllarca genç cerrahlara en son tekniklerin nasıl uygulanacağını öğretmek için çaba gösterdik.
Laparoskopik kolon ve rektum cerrahisi, tek delikten laparoskopik kolon cerrahisi, NOSE (doğal açıklıklardan organ çıkarılarak insizyonsuz-kesi olmadan yapılan kolorektal cerrahi), laparoskopik sfinkter koruyucu cerrahi, transanal rektum cerrahisi (TaTME), transanal endoskopik cerrahi (TES, TEM, TAMIS) tekniklerini hastaların erken taburcu edilmesini, işlerine erken dönmelerini, cerrahi komplikasyonların azalmasını, ameliyat izinin daha az olmasını sağlar ve çok yüksek hasta memnuniyet oranlarına sahiptir.
Çoğu kolon kanseri hastasında etkin bir tedavi hatta kür (hastalığın tamamen bertaraf edilmesi) şansı vardır. Pek çok tedavi seçeneği mevcuttur. Tedavi seçiminde yaşam kalitesi önemli bir faktördür. Hastaya tüm seçenekler sunulmalı ve hasta ile mutabık kalınarak, hastanın talepleri dikkate alınarak tedavi planı yapılmalıdır. Hastaların durumları hastalığın evresine göre çok farklılıklar gösterir. Her bir durum için kolorektal cerrahların deneyimi önemlidir.
Günümüzde, kolon ve rektum kanserlerinin tedavisinin büyük çoğunluğu Laparoskopik Cerrahi (Minimal İnvaziv Cerrahi) tekniği kullanılarak gerçekleştirilebilir. Çalışmalar, laparoskopik cerrahinin geleneksel açık cerrahi kadar etkili olduğunu göstermiştir. Aynı zamanda laparoskopik cerrahinin daha az ağrı, daha hızlı iyileşme, daha kısa süre hastanede kalma, daha az kesi yeri fıtığı görülmesi ve daha az kesi yeri olması nedeni ile kozmetik açıdan birçok avantajı vardır.
Kalıcı kolostomi (torba) tek çareniz olmayabilir. Bu nedenle tedavinizle ilgili deneyimli bir kolorektal cerrah hayati önem taşımaktadır. Ancak bu durumun farklı çözümleri de vardır. Günümüzde kalıcı kolostomi ameliyatı yapılma oranları çok azalmıştır; ameliyat öncesi ışın tedavisi ve cerrahi teknikler ve aletlerdeki ciddi ilerlemeler sayesinde hastaların büyük çoğunluğunda makat ve makat kasları korunabilmektedir. Hastalar sfinkter koruyucu teknikler kullanabilen, bu ameliyatları çok sayıda yapmış, deneyimli bir kolorektal cerrah tarafından tedavi edildiğinde sonuç çok farklı olabilir.
Alanında özelleşmiş cerrahlar, multidisipliner yaklaşım, uygun teknoloji, bilgi, beceri ve deneyim, sonuçlarınızda ve yaşam kalitenizde önemli bir fark yaratabilir.
Rektum kanserini kolon kanserinden ayıran şeylerden biri, lokal nüks oranlarının daha yüksek olmasıdır. Rektum kanseri tekrarlarsa tedavinin kalıcı bir kolostomiye yol açması daha olasıdır. İlk ameliyatta uygun şekilde tedavi uygulanması nüksü önlemenin en önemli noktasıdır. Rektum kanseri tedavisinin tek şansı ilk tedavinin doğru yapılmasıdır. Tedavi şansınızı artıran ve nüks riskini azaltan ise deneyimli bir kolorektal cerrahtır. Bu konu pek çok bilimsel çalışma ile kanıtlanmıştır. Alanında uzmanlaşmış kolorektal cerrahların nüks oranları daha düşüktür.
Radyoterapi ve kemoterapi rektum kanser tedavisinde önemli rol oynamaktadır. Tümörün konumuna ve ne kadar yayıldığına bağlı olarak, tümörü küçültmek için ameliyat öncesi eş zamanlı olarak radyasyon tedavisi ve kemoterapi verilir. Bu yaklaşım, sfinkter koruyucu teknikler kullanılarak tümörün cerrahi olarak çıkarılmasını daha olası hale getirir. Bu durumlarda radyosensitize edici (radyasyonun etkisini arttırıcı) kemoterapi kullanılır. Bu tip kemoterapi radyoterapinin daha etkili olmasına yardımcı olur.
Tümörü küçültmek için ameliyattan önce radyoterapi ile birlikte kemoterapi verilmesi standart bir yaklaşım haline gelmiştir. Bu yaklaşım kanserin tekrarlama riskini de azaltmaya yardımcı olur. Bazı durumlarda, geride bırakılmış olabilecek herhangi bir mikroskobik kanser hücresini tedavi etmek için ameliyattan sonra radyasyon da verilebilir.
Çoğu durumda, kemoterapi ve radyoterapiden 6, 8 hatta bazen 12 hafta sonra ameliyat yapılır.
Bu hastaların bazılarında (bu oran %30’lara ulaşabilmektedir) kemoradyoterapi sonrası tümör tamamen kaybolabilir. Bu hastalara kemoterapi verilerek ameliyatsız yaklaşım seçenek olarak sunulabilir. Henüz deney aşamasında olsa da giderek önem kazanan bir yaklaşımdır. Hastalar çok yakın takip edilerek ameliyattan ve kalıcı torba açılmasından kurtulabilirler. Ameliyatsız tedavi yaklaşımı anestezi alması ve rektum cerrahisi geçirmeleri yüksek riskli olan hastalarda da bir seçenek olabilir.
Rektum kanserleri için tedaviyi doğru bir şekilde belirlemek ve planlamak için özel bir manyetik rezonans görüntüleme tipi olan 3 tesla MR kullanır. Bu gelişmiş ekipman, hem standart MR görüntülemeden daha yüksek çözünürlük ve daha iyi görüntüleme sağlar hem de klostrofobisi (kapalı alan korkusu) olan bireyler için uygun çözüm sağlar.
MR ile sağlanan bilgiler sayesinde nüks riski çok düşük bazı hastalar evre 2 ve 3 olmalarına rağmen ameliyat öncesi kemoradyoterapi yapılmadan doğrudan ameliyat edilebilirler. Bu, hasta için büyük bir avantajdır. İyi bir MR ve tecrübeli bir kolorektal cerrah hastaları radyoterapi ve kemoterapiden ve bunların yan etkilerinden kurtarabilir.
Bireysel faktörler tüm tedavi kararlarında öneme sahiptir. Hastalar, tedavideki en son gelişmeleri bilen, takip eden ve tedavinin her adımında hasta ile ortak hareket eden deneyimli kolorektal cerrahların belirlediği kendilerine ve hastalıklarına özel tedavilere ihtiyaç duyarlar. Sonuç olarak, rektum kanserli bir hastanın tümör konseyi üyeleri ile tartışarak en iyi bireysel tedavi planını geliştirmek için akademik birikimi olan hekimlerle ve deneyimli ve uygulanan yöntemlerde beceri kazanmış cerrahlarla olumlu bir sonuç alma şansı her zaman çok yüksektir.
Detaylı bilgi almak ve randevu oluşturmak için formu doldurun, biz sizi arayalım.