Reflü Cerrahisi

Reflü cerrahisi, Gastroözofageal Reflü hastalığının tedavi sürecinde yararlanılan ameliyat uygulamasıdır. Reflü hastalığı mide içinde gerçekleşir ve beraberinde çok sayıda belirti, yakınma ile ortaya çıkar. Reflü tedavisinde farklı yöntemlerden yararlanılmaktadır ve etkili yöntemlerden biri de cerrahi müdahaleler olarak gösterilebilir. Reflü hastalığı mide içinde bulunan mide sıvısının yemek borusu içine kaçmasıyla gerçekleşmektedir. Mide sıvısı yemek borusunda yukarıya doğru kaçma hareketi oluşturduğunda hastalar çeşitli yakınmalarla bunu hissederler. Üstelik yemek borusunda da bazı patolojik değişiklikler meydana gelir. Reflü hastalığı endoskopik hasar bırakacak boyutlara da ulaşabilir. 

Reflü cerrahisi gerçekleştirmeden önce reflü için detaylı bir tanı sürecinden geçilmektedir. Bu tanı sürecinde bilgi alışverişi ve gastroskopi gibi endoskopi uygulamalarından yararlanılmaktadır. Tedavi sürecinde de çeşitli medikal ilaç uygulamalarının yanı sıra cerrahi seçenekler bulunmaktadır. 

Reflü Hastalığı Nedir?

Reflü hastalığı, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması olarak özetlenebilir. Mide sıvısının içeriği gereği ortaya çıkan bazı negatif etkilerin yemek borusuna zarar verdiği bilinmektedir. Zamanla tahriş olan ve deformasyona uğrayan yemek borusu, hastalar için katlanması güç yakınmalar ortaya çıkarabilir. 

Reflü çeşitli belirtilerle ilk evresinden itibaren kendisini göstermektedir. Bu belirtiler arasında en sık rastlanan yanma hissidir. Göğüs arkası merkezli ortaya çıkan bu yanma hissi karnın alt bölgesine, sırta ve boğaza kadar ulaşır. Bununla beraber bazı hazımsızlık problemleri de ortaya çıkacaktır. Öksürük, kusma, gaz çıkarma, kötü ağız kokusu, ağza içeriden su gelmesi gibi çok sayıda belirti gözlenebilir. Tüm bunlara ek olarak geceleri boğulma hissi, öksürük problemleri, sırt ve karın bölgesinde ağrılı yakınmalar, çürük diş, faranjit, ses kısıklığı ve boğazda yanma gibi yakınmalar açığa çıkabilir. Bu tip belirtiler ortaya çıktığında hastaların hayat kalitesi büyük oranda azalacaktır. Dolayısıyla hastalığın tanı ve tedavi sürecinin öncelikli olarak hastanın hayat kalitesini yükseltmeye odaklanması gerekir. 

Reflü tanı sürecinde bilgi alışverişi oldukça önemlidir ve bunu takip eden süreçte gerçekleştirilecek endoskopi çalışmaları detaylı bilgi sunabilir. İhtiyaç duyulduğu takdirde pH-metri, imepands, manometri gibi ek tetkikler uygulanabilir. 

Reflü hastalığının tedavi sürecinde ilk adımı hayat tarzı değişiklikleri oluşturmaktadır. Elbette bu dönem ilaç destekli bir tedavi planlamasıyla geçirilir. Ancak bu tedavilere yanıt alınamadığında ameliyat tercih edilebilir ve reflü cerrahisine başvurulur. Aksi takdirde reflü hastalığı ilerleyebilir ve ciddi etkilerin oluşumunda tetikleyici faktör olabilir. 

Reflü Cerrahisi Nasıl Yapılır?

Reflü cerrahisinde yöntem seçenekleri fazladır ancak son dönemde laparoskopik ve robotik cerrahi uygulamaları en sık başvurulan yöntemler olmuşlardır. Reflü cerrahisinde bu uygulamalar kapsamında oldukça başarılı ameliyatlar güvenli bir şekilde gerçekleştirilmektedir. Reflü cerrahisinde en sık kullanılan uygulama Laparoskopik Nissen Fundoplikasyon olarak isimlendirilmiştir. 

Kapalı cerrahi uygulamalarında olduğu gibi karın bölgesinde küçük 4 veya 5 kesi ile ameliyat süreci başlar. Laparoskopik cihazlar bu küçük kesilerin içinden ameliyat bölgesine gönderilir. Eğer hastada mide fıtığı problemi söz konusu ise cerrahi operasyonda öncelik fıtık onarımı olacaktır. Mide fıtığı tedavisinin uygulanması ile beraber reflü problemini ortadan kaldıracak anti-reflü işlemi gerçekleştirilir. Oluşturulan bu anti-reflü düzeneği sayesinde tüketilen gıdaların yemek borusundan mideye başarılı bir şekilde ulaşması sağlanırken, midedeki mide içeriğinin yemek borusuna kaçması önlenir. Anti-reflü düzeneğin mide içeriğinin yemek borusuna kaçmaması için kapak sistemi içermektedir. 

Reflü cerrahisinde süreç burada sonlanmaz. Sindirim sisteminin iki büyük elemanı olan yemek borusu ve mide arasında gerçekleştirilen bu uygulama, oldukça hassas yönetilmesi gereken bir ameliyat sonrası döneme sahiptir. Cerrahi operasyondan sonra hastaların sağlıklı, dengeli ve doktorun yönlendirdiği şekilde beslenmesi gerekmektedir. İlk dönemde gerçekleştirilen hayat tarzı değişiklikleri ile cerrahi müdahalenin başarı ihtimali yükselir.