Detaylı bilgi almak ve randevu oluşturmak için formu doldurun, biz sizi arayalım.
Karpal tünel sendromu, median sinirinin el bileği bölgesinde sıkışarak çeşitli problemler ortaya çıkardığı bir durumdur. Karpal tünel sendromu, median sinirinin karpal tünel içine itilerek sıkışmasıyla gerçekleşir. Karpal tünel el bileğinde yer alan bir tüneldir ve etrafındaki sinirlerin ele ulaşarak elin çok sayıda işlevinin başarıyla yerine getirilmesini sağlar. Karpal tünel el bileğinde konumlanan oldukça işlevsel bir tünel olarak sinirleri taşıdığı gibi parmakların bükülmesini sağlayan kirişleri de kontrol etmektedir. Karpal tünel sendromunun yaşanması, herhangi bir dış faktör ve basıdan kaynaklı olarak karpal tünel içindeki sinirlerin sıkışmasıdır. Karpal tünelin taşıdığı elementler arasında sinirler, bası nedeniyle tahribata uğramaya en yakın oluşumlardır. Günümüzde Karpal tünel sendromunun daha fazla görülmesi, duruş bozuklukları ve buna benzer problemler neticesinde gerçekleşmektedir.
Karpal tünel sendromunda sinirler üzerinde bası yapan bir durum söz konusu olmalıdır. Bunun dışında sinirlerin kendi kendine sıkışması mümkün değildir. Günümüzde masa başı işlerde çalışmanın artması, bilgisayar ve telefon kullanımının ilerlemesi ile duruş bozuklukları ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla bu tüp durumların karpal tüneli sendromunu tetiklediği bilinmektedir. Postural problem olarak isimlendirilen bu sorunlar, ileri seviyelerde ciddi belirtiler ortaya çıkarabilir.
Karpal tünel sendromunda sinirlere bası oluşturabilecek faktörler arasında kırıklar, dış faktörlere dayalı travmalar, kist oluşumları, eklem çıkıkları, yumuşak doku ve kıkırdak problemleri, tümörler, kanal daralmalarına sebebiyet veren damar ve kas hastalıkları ve artrit gibi rahatsızlıklar sayılabilir.
Kadın hastaların doğumsal faktörler üzerinden gerçekleşen sıvı birikimi sebebiyle, kanal daralması durumuyla karşılaştığı bilinmektedir. Kanal darlıklarının da sinirleri etkilemesi neticesinde Karpal tünel sendromu oluşabilir. Her iki el bileğinde görülen Karpal tünel sendromu çoğunlukla yetişkinlerde ortaya çıkmaktadır. Yüksek kilo problemlerinin ve el bileğinin çok kullanılmasının, bükülmesinin Karpal tünel sendromunu tetiklediği bilinmektedir.
Karpal tünel sendromu ilk gerçekleştiğinde ağrılı yakınmalarla hafifçe kendisini gösterir. El bileğinde çekilme hissi yaşanabilir. İlerleyen durumlarda ağrılı yakınmalar el bileği çevresinden tüm ele ve kola yayılabilir. İlerleyen dönemde öncelikle parmak uçlarında başlayan karıncalanma ve uyuşukluk, son evrelerde tüm eli sarabilir ve fonksiyon kayıplarının önünü açabilir. Karpal tünel sendromu ile mücadele eden hastalarda tutuş gücü, çekiş gücü ve kuvvet azlığı yaşanmaktadır. Şikayetlerin yoğunlaştığı parmaklar çoğunlukla başparmak, işaret parmağı, orta parmak ve yüzük parmağıdır. Ortaya çıkan belirtiler el bileğinin sık sık kullanılmasıyla beraber artış gösterdiği gibi, el bileğinin kullanılmadığı zamanlarda azalabilir. Ancak özellikle geceleri el bileği kullanılmasa dahi ağrıların arttığı bilinmektedir. Karpal tünel sendromu tedavi edilmediği takdirde ileri seviyelerde elde kas erimesi oluşturarak elin kullanılmaz hale gelmesini sağlayabilir.
Karpal tünel sendromunun tanı uygulamalarında hasta öyküsünün dinlenmesi hastalığın şüphesinin oluşması için yeterlidir. Hastada ortaya çıkan belirtiler, yapılan iş ve günlük yaşamda gerçekleştirilen eylemler neticesinde Karpal tünel sendromu şüphesi ortaya çıkar. Bunun ardından tetkiklere başlanır. Önce duyu ve kuvvet çalışmaları fiziksel muayene ile gerçekleştirilir. Daha sonra kan tahlilleri ile beraber manyetik rezonans uygulamasına başvurulur ve mevcut Karpal tünel sendromunun yani sinir sıkışmasının detaylı bir şekilde analizi gerçekleştirilir. Sinir sıkışmalarında net tanıya ulaşabilmek ve sinir sıkışmasının şiddetini net olarak tespit edebilmek için EMG tekniğinden yararlanmak gerekmektedir.
Karpal tünel sendromu, tanı uygulamasının ardından sinir sıkışmasının şiddetine göre cerrahi dışı veya cerrahi tekniklerle tedavi edilebilmektedir. Karpal tünel sendromu cerrahi uygulamalarında açık ve kapalı cerrahi tekniklerinden yararlanılabilir. Günümüz modern tıp tekniklerinin ve tıp teknolojilerinin gelişmesi ile birlikte kapalı teknikler daha sık tercih edilmektedir. Karpal tünel sendromu cerrahisinde amaç karpal tünel kalınlığını genişletmek, sinir sıkışmasını önleyecek bir alan oluşturmak, sinirlerdeki basıyı azaltmak ve siniri rahatlatmaktır. Cerrahi uygulamada bu işlemleri gerçekleştirebilmek için karpal tünele ulaşmak ve karpal tünel tavanında bulunan bağı kesmek gerekmektedir. Böylece median sinir rahatlatılır ve sendrom etkileri azalır veya tamamen ortadan kalkar.
Detaylı bilgi almak ve randevu oluşturmak için formu doldurun, biz sizi arayalım.