Detaylı bilgi almak ve randevu oluşturmak için formu doldurun, biz sizi arayalım.
Nörovasküler girişimler, girişimsel radyoloji dünyasında büyük bir yer tutmaktadır. Özellikle beyin, omurilik ve diğer sinir hastalıkları çerçevesinde gerçekleştirilen tanı ve tedavi uygulamaları Nörovasküler girişimler kapsamında fark yaratmaktadır. Modern tıp tekniklerindeki gelişmelerin ve tıp teknolojilerindeki ilerlemelerin etkisiyle birlikte girişimsel radyoloji alanında da çok sayıda yenilik gerçekleşmiştir. Bu yenilikler nörovasküler girişimlerin de daha başarılı sonuçlar vermesini sağlamıştır ve günümüzde girişimsel radyoloji, nörovasküler kapsamda çok sayıda başarılı yöntemle tıpta aktif olarak kullanılmaktadır.
Nörovasküler girişimler çerçevesinde özellikle işlev kayıpları, felç, beyin ve beyne giden damarların darlıkları, anevrizmalar, pıhtılar ve damar yumaklarının tanı ve tedavi süreçleri gerçekleştirilmektedir.
Şah damarı yani karotis damarlarında çeşitli darlıklar meydana gelebilir. Beyne giden damar grubu olarak bilinen karotis damarlarında meydana gelen darlıklar ileri seviyelerde ciddi hayati problemler ortaya çıkarabilir. Dolayısıyla çeşitli yöntemlerle tedavi edilmesi gerekmektedir. Bu noktada girişimsel radyoloji ameliyatsız yöntemlerle hastaların hayat kalitesini düşürmeden sağlıklarına kavuşmalarını sağlamaktadır. Eğer şah damarı yani karotis damarlarının tedavisi sağlanmazsa hastaların felç geçirme ihtimalleri oldukça yüksektir. Bu noktada stent uygulamasıyla bu darlıkları gidermek mümkündür. Girişimsel radyoloji kapsamında gerçekleştirilen nörovasküler girişimlerle bu damar bölgesine stent yerleştirerek darlıklar açılır. İhtiyaç duyulursa özel endikasyonlar ile birlikte beyindeki diğer damarlara da bu tedavi uygulanabilir.
Beyin damar darlıklarında ana amaç damar lümenini açmaya yönelik uygulamalardan yararlanmaktır. Stentleme çalışmaları bu işlemi gerçekleştiren en başarılı yöntemler arasındadır.
Beyin anevrizmaları beyin damarlarında meydana gelen baloncukları ifade etmektedir. Damar çeperi üzerinde büyüyüp gelişen baloncuklar yani anevrizmalar ileri seviyelerde damar işlevinin yerine getirilmemesine yol açar. Böylece çok sayıda problem ortaya çıkabilir. Beyin anevrizmalarının oluşumunda bazı yanlış hayat tarzı tercihlerinin ve kötü alışkanlıkların etkisi bulunmaktadır. Özellikle sigara tüketimi gibi tercihler damar sağlığını ciddi şekilde etkileyerek anevrizma gibi problemlerin ortaya çıkmasını sağlayabilir. Dahası, beyin anevrizmaları damar içi basınçtan etkilenerek patlayabilir ve kanama başlatabilir. Beyin kanamaları ciddi hayati tehlike içermektedir ve geç fark edilirse yaşamsal problemler ortaya çıkarabilir. Ayrıca patlamış beyin anevrizmalarında çok hızlı müdahale gereklidir, geç kalınan müdahalelerde hastalar ciddi hayati tehlike ile karşılaşacaktır. Girişimsel radyoloji kapsamında uygulanan nörovasküler girişimler sayesinde beyin anevrizmalarını tedavi etmek mümkün olabilir. Bu kapsamda uygulanan metalik koil gibi tedaviler oldukça başarılı sonuçlar ortaya koymaktadır. Serebral anevrizma embolizasyonu olarak da bilinen bu uygulama sayesinde anevrizma keseleri tespit edilir ve mikrokateterler ile birlikte kapatılır. Kapatma sürecinde sıvı embolizasyon ya da koil yani mekanik metal sarmallardan yararlanılmaktadır.
Beyin damarlarındaki pıhtıların çıkarılması için nörovasküler girişimler kapsamında farklı tekniklerden yararlanılabilir. Beyin damarlarında oluşan pıhtılar ciddi hayati tehlikeler oluşturmaktadır. Hastanın hayatını kaybetmesinin yanı sıra bitkisel hayata girmesi, felç veya inme geçirmesi mümkündür. Beyin inmelerinin arkasındaki en büyük sebep çoğunlukla pıhtı oluşumlarıdır. Girişimsel radyoloji kapsamında nörovasküler girişimlerle birlikte pıhtıları tespit etmek önceliklidir. Daha sonra pıhtı eritici trombolizis ajanlarla pıhtıların yok edilmesi amaçlanabilir. Ayrıca damar darlıklarında kullanılan balon anjiyoplasti uygulaması ve stentlerle pıhtı ile ortaya çıkan problemler iyileştirilebilir.
Beyin damar yumakları, normal boyutunun üzerinde büyüyen ve yumak halini alan damarların oluşturduğu bir hastalıktır. Kontrolsüz damar büyümesi ve damar şeklinin yumak halini almasıyla oluşur. AVM hastalığı olarak da bilinir ve zamanla doku beslenmesine zarar verir. İleri evrelerinde sara, felç, konuşma ve görme bozukluğu gibi çok sayıda negatif problem açığa çıkarabilir. Anevrizma oluşumunu tetikleyebilir ve beyin kanaması ihtimali ortaya çıkabilir. Damardan uygulanan anjiyografi tedavisiyle kontrol altına alınabilir.
Detaylı bilgi almak ve randevu oluşturmak için formu doldurun, biz sizi arayalım.