Kas İskelet Sistemi (Romatizmal Hastalıklar)

Romatizmal hastalıklar bağışıklık sisteminin kemik, kas ve eklemlere hatta bazı durumlarda iç organlara zarar vermesine neden olan hastalıklardır. Kas ağrısı, iltihaplanma, kas güçsüzlüğü, sırt ve bel ağrısı, parmaklarda solukluk, tırnak değişiklikleri, deride sertlik, merdiven çıkmada zorluk, görmede azalma ya da güneşe karşı aşırı duyarlılık romatizmal hastalıkların belirtileri arasında sayılabilir. Romatizmal hastalıkların birçok farklı türü vardır ve görülen semptomlar türe bağlı olarak değişiklik gösterir.

Romatizmal hastalıklar kontrol altına alınmadığında akciğer, kalp, sinir sistemi, cilt ya da gözler gibi kişinin hayati organlarına zarar verebilir; kişinin kendi kendine giyinememesine ya da yıkanamamasına neden olarak yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir. Yürüme gibi basit bir fiziksel aktivite dahi kişinin ağrı hissetmesine yol açabilir hatta imkansız hale gelebilir.

Romatizmal hastalıkların görülmesinde genetik, bağışıklık sistemi ve çevresel faktörler etkilidir. Kişi genetik bir yatkınlıkla doğsa da virüs gibi çevresel bir faktör tarafından tetiklenene dek ortaya çıkmayabilir. Bireyin cinsiyeti onları romatizmal hastalıklara karşı daha duyarlı hale getirebilir. Örneğin kireçlenme ve lupus hastalıklarının kadınlarda görülme ihtimali erkeklere kıyasla daha fazladır. Bunun yanında erkeklerin gut hastalığına yakalanma ihtimali daha fazladır. 

Osteoartrit (Kireçlenme)

Kireçlenme genellikle kalça, diz, el ve omurgada görülen, başta kıkırdak olmak üzere eklemi oluşturan tüm yapıları etkileyen bir eklem hastalığıdır. Kireçlenme genellikle yavaş ilerleyen bir hastalıktır bu nedenle özellikle ilk zamanlarında herhangi bir semptoma neden olmaz. Hastalık ilerlediğinde tipik bulgusu hareket halindeyken artan ve dinlenme halindeyken azalan eklem ağrısıdır. Etkilediği eklemlerde hareket kısıtlılığı, ağrılı şişkinlikler ve sertleşme gibi semptomlara neden olabilir. Kireçlenme kişinin günlük rutin işlerini yapamamasına yol açabilecek bir hastalıktır. Kireçlenmenin kesin tedavi yöntemi yoktur. Doktor kişinin tıbbi durumunu göz önünde bulundurarak çeşitli ilaçlara, destekleyici cihazlara ve fizik tedaviye başvurabilir. Diğer tedavi seçeneklerinin etkili olmadığı durumlarda ise cerrahi işlemler değerlendirilebilir.

Fibromiyalji (Yumuşak Doku Romatizması)

Fibromiyalji genel kas ağrıları ile karakterize; kemik, kas ve yumuşak dokuları etkileyen bir romatizma çeşididir. Semptomları arasında kronik kas ağrısı, yorgunluk, uyku problemleri,  baş ağrısı, depresif ruh hali, alt karın bölgesinde ağrı, odaklanma zorluğu, kaygı hali ve egzersize karşı dirençsizlik sayılabilir. Bu semptomlar ve görülen ağrı çoğu zaman ortaya çıkıp kaybolma eğilimindedir. Ağrı görülen bölgeler değişebilir. Erkeklere kıyasla kadınlarda daha sık karşılaşılmaktadır. Ayrıca kişinin kireçlenme, lupus ya da romatoid artrit gibi hastalıklarının bulunması fibromiyalji görülme ihtimalinde artışa neden olabilir. Fibromiyalji kişinin hayat kalitesinin önemli ölçüde düşmesine neden olabilir. Bu nedenle doğru teşhis edilmesi ve tedavi sürecinde kişilerin doktor tarafından yönlendirilmeleri oldukça önemlidir.

Gut Hastalığı

Gut hastalığı çoğunlukla ayak baş parmağında meydana gelen şişlik, kızarıklık, hassasiyet ve aniden şiddetli ağrı ile karakterize iltihabik bir durumdur. Kanda aşırı ürik asitin doku aralıklarından sızarak eklem içinde veya çevresindeki yapılarda birikmesi sonucu ortaya çıkar. Gut hastalığı semptomları genellikle aniden ortaya çıkar ve 4 evre şeklinde seyreder.
.
Gut genellikle ayak baş parmağını etkilese de herhangi bir eklemde ortaya çıkabilir. Yaygın olarak görülen bölgeler arasında ayak bileği, diz eklemleri ve bilekler sayılabilir. Ağrı başladıktan sonra ilk 4 ila 12 saat içinde oldukça şiddetli olabilir. Atağın süresi birkaç günden birkaç haftaya kadar değişiklik gösterebilir. Sonraki atak daha uzun sürebilir ya da daha fazla eklemi etkileyebilir. Etkilenen eklemlerde şişlik, hassasiyet ve kırmızılık görülür. Gut hastalığı ilerledikçe kişinin hareket kabiliyetine müdahale edebilir. Tedavisinde ilaçların olduğu kadar beslenme düzeni de oldukça önemlidir. Bu nedenle sürecin hassasiyetle yönetilmesi önem taşır.