Böbrek ve İdrar Yollarının Dahili Hastalıkları

Böbrek, idrar yollarının dahili hastalıkları ve bu hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkan hipertansiyon gibi sağlık koşulları bu alanda değerlendirilmektedir. Sık idrara çıkma, koyu renk idrar, idrarda azalma, idrara çıkarken yanma gibi belirtiler böbrek ve idrar yollarında meydana gelen herhangi bir sağlık sorununun habercisi olabilir. 

Böbrek hastalıklarının tanısında çoğu zaman BUN, kreatinin ve glomerüler filtrasyon hızını (GFH) ölçen kan testlerine başvurulmaktadır. Atıkları kandan uzaklaştıran minik filtreler glomerül olarak adlandırılır. Böbrek ve idrar yolu hastalıkları tedavi edilmediğinde geri dönüşü olmayan hasarlara neden olabilir. Bu nedenle hastalığın erken teşhisi ve doğru tedavisi oldukça önemlidir. Özellikle böbrek hastalığı belirtilerine eşlik eden hipertansiyon gibi durumlar da mevcutsa böbrek işlevleri mutlaka değerlendirilmelidir. 

Kronik Böbrek Hastalığı

Kronik böbrek hastalığı akut böbrek yetmezliğinin aksine yavaş seyreden bir hastalıktır ve tedavi edilmediğinde kalıcı sorunlara neden olabilir. Bir böbrek çalışmayı durdursa bile diğer böbrek işlevlerini yerine getirmeye devam edebilir. Çoğu zaman kronik böbrek hastalığı ilerleyene ve semptomlar şiddetli haline gelene dek fark edilmemektedir. Bu nedenle böbrek hastalığı geliştirme riski yüksek olan kişilerin böbrek fonksiyonlarını düzenli olarak kontrol ettirmesi kritik önem taşır. Hastalığın erken teşhisi kalıcı böbrek hasarının önüne geçmede oldukça önemlidir. 

Böbrekler atık ürünlerin vücuttan uzaklaştırılmasını sağlamasının yanı sıra vücut sıvısını dengeleme, kan basıncını dengeleyen hormonları üretme, aktif D vitamini formu üretme ve kırmızı kan hücrelerinin üretimini kontrol etme gibi vücut için kritik görevler üstlenmektedir. Bu nedenle kronik böbrek hastalığı ilerledikçe ve böbrek fonksiyonlarını kaybettikçe ciddi sonuçlar ile karşılaşılabilir. 

Kronik böbrek hastalığı tedavisi hastalığın ilerlemesini durdurmayı veya yavaşlatmayı amaçlamaktadır. Kronik böbrek hastalığının kesin bir tedavisi yoktur. Bununla birlikte bazı tedaviler belirti ve semptomları kontrol etmeye, komplikasyon riskini azaltmaya ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatmaya yardımcı olabilir. Kronik böbrek hastalığının temelinde diyabet, hipertansiyon, glomerülonefrit ya da prostat gibi idrar yollarını tıkayan rahatsızlar bulunuyorsa tedavi planı öncelikle bu hastalıklar kontrol altında tutulacak şekilde planlanır. 

İdrar Yolu Enfeksiyonları

İdrar yolu enfeksiyonu, idrar yolu boyunca ve idrar yolu çevresi organlar çerçevesinde gelişebilen iltihaplı rahatsızlıklardır. İdrar yolları cinsel organdan böbreklere kadar uzanan bir güzergahta devam etmektedir. Bu kanal boyunca çok sayıda bölge bulunmaktadır ve bu bölgeler üzerinde enfeksiyon gerçekleşebilir. İdrar yolu enfeksiyonları çok sayıda yakınma ile kendini belli etmektedir. 

İdrar yolu enfeksiyonları ileri seviye durumlarda üst idrar kanalına sıçrayabilir ve burada böbrek enfeksiyonu gelişebilir. İdrar enfeksiyonlarının böbrekte oluşum gerçekleştirmesi ise Piyelonefrit olarak isimlendirilmektedir. Piyelonefrit hastalığının en yaygın nedeni idrarın mesaneden böbreklere doğru geri kaçması olarak gösterilmektedir. Böbrekler vücutta kan temizliğinde oldukça etkili organlardır, dolayısıyla kan dolaşımının da bir parçasıdırlar. Böbreklere sıçramış ve ilerlemiş bir enfeksiyon buradan kan dolaşımına katılarak daha da ciddi sonuçlar açığa çıkarabilir. Dolayısıyla idrar yolu enfeksiyonları dikkate alınması gereken, belirtiler gözlendiği takdirde tanı ve tedavi uygulamalarının vakit kaybetmeden başlatılması gereken durumlardır. 

İdrar yolu enfeksiyonlarda tanı süreci bilgi alışverişi ile başlar ve şüphe üzerine idrar tahlili, idrar kültürü, sistoskopi, ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi gibi çeşitli yöntemlerden yararlanılabilir. İdrar yolu enfeksiyonlarında çoğu zaman vücut kendi kendisini başarıyla iyileştirmektedir. Bazı durumlarda idrar yolu enfeksiyonlarında ilaç kullanımı gerekebilir. İdrar yolu enfeksiyonlarında en etkili çözüm antibiyotik tedavisine başlamaktır. Bu süreçte hastanın istirahat etmesi, doğal antibiyotikler yönünden zengin gıdalar tüketmesi ve bol su içmesi iyileşmeyi hızlandıracak faktörlerdir.