Detaylı bilgi almak ve randevu oluşturmak için formu doldurun, biz sizi arayalım.
Elektrolitler vücutta doğal olarak bulunan minerallerdir; suda çözündüklerinde elektrik yüklü iyonlara dönüşürler ve pozitif ya da negatif yük alırlar. Vücut sıvı dengesini ya da kas ve sinir fonksiyonlarının çalışmasını sağlama gibi kişiyi hayatta tutan birçok işlev için önemli görevleri vardır. Kalsiyum, sodyum, klorid, magnezyum, potasyum ve fosfat elektrolitlere örnek gösterilebilir.
Sıvı elektrolit sorunları vücuttaki elektrolit seviyeleri çok yüksek ya da çok düşük olduğunda ortaya çıkar. Bedenin sağlıklı çalışması için elektrolit seviyelerinin dengede tutulması oldukça önemlidir. Aksi takdirde kişinin vücut fonksiyonları ciddi derecede etkilenebilir. Şiddetli elektrolit sorunları tedavi edilmediğinde koma ya da ani kalp durması gibi hayati sorunlara neden olabilir. Bu nedenle kişi elektrolit sorunlarından şüphelendiğinde mutlaka doktora başvurmalıdır.
Sıvı elektrolit sorunları hafif boyutlardaysa kişide herhangi bir soruna neden olmayabilir. Bu tür sorunlar genellikle rutin bir kan testi sırasında tesadüfen keşfedilir. Sıvı elektrolit sorunlarının semptomları genellikle durum daha da şiddetlendiğinde ortaya çıkmaya başlayacaktır. Tüm elektrolit sorunları aynı semptomlara neden olmaz ancak birçoğu benzer semptomlara yol açar. Örneğin sodyum ve klorid tansiyonun normal seviyede kalmasını sağlar. Kalsiyum kas kasılmalarına yardımcı olur; potasyum ve fosfat ise vücudun pH dengesini ve enerji seviyesini düzenler. Ortaya çıkan semptomlar hangi elektrolitte sorun olduğuna bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Elektrolit sorunlarının yaygın belirtileri arasında düzensiz kalp atışı, letarji, yorgunluk, sinirlilik, bulantı ve kusma, ağız kuruluğu, kas krampları, bilinç bulanıklığı, uyuşma veya karıncalanma ve kas güçsüzlüğü sayılabilir. Kişide bu semptomlardan herhangi biri görüldüğünde vakit kaybetmeden doktora başvurmalıdır. Elektrolit sorunları tedavi edilmediğinde yaşamı tehdit edici durumlara neden olabilir.
Elektrolit seviyelerinin zaman zaman dalgalanması normaldir. Bununla birlikte elektrolit dengesinin bozulması ciddi sorunlara neden olabilir. Elektrolit bozukluklarına çoğunlukla uzun süreli kusma, ishal veya terleme nedeniyle vücut sıvılarının kaybı neden olur. Susuz kalmak, bazı ilaçlar, kalp, böbrek veya karaciğer hastalıklarından bazıları, ağır fiziksel aktiviteden kaynaklanan sıvı kaybı, şiddetli yanıklar, yeme bozuklukları, bazı kanser türleri ve intravenöz sıvı tedavisinin uygun olmayan miktarda yapılması gibi faktörler de elektrolit sorunlarının görülmesine neden olabilir.
Hiponatremi sodyumun normal değerlerinin altında, hipernatremi ise üzerinde olması durumudur. Hiponatremi çoğunlukla kusma, ishal, şiddetli yanıkları ya da böbrek yetmezliği gibi durumlar sonucunda görülür. Hipernatreminin nedeni ise böbrek hastalıkları veya aşırı tuz tüketimi sonucu sodyumun atılamamasıdır.
Potasyumun normal değerlerinin altında olmasına hipokalemi, normal değerlerinin üzerinde olmasına ise hiperkalemi olarak adlandırılmaktadır. Potasyum hücre içindeki sıvı basıncının ve asit baz dengesinin düzenlenmesinden sorumludur.
Postasyumun normal değerlerinin altına düşmesi hipokalsemi, normal değerlerinin üzerine çıkması ise hiperkalsemi olarak adlandırılmaktadır. Kalsiyum eksikliği kemik ve diş yapısında bozulmalara neden olabilir. Fazlalığı ise böbrek taşlarına ve böbrek fonksiyonlarında bozulmaya neden olabilir.
Flor minerallerin erime özelliğini azaltarak kemiklerin daha dayanıklı olmasını sağlar; diş minesine yerleşerek çürümelerin önüne geçilmesine yardımcı olur. Flor eksikliği özellikle ilerleyen yaşlarda kemik kırıklıklarına; flor fazlalığı ise dişlerin parlaklığının azalmasına ve sarı lekelenmelere neden olabilir.
Detaylı bilgi almak ve randevu oluşturmak için formu doldurun, biz sizi arayalım.