Detaylı bilgi almak ve randevu oluşturmak için formu doldurun, biz sizi arayalım.
Zatürre hastalığı alt solunum yolu problemidir ve müdahale edilmediği takdirde hayati sonuçlar ortaya çıkarabilir. Zatürrenin tipik belirtisi yüksek ateştir. Hasta yüksek ateşle eş zamanlı olarak ciddi şekilde üşüdüğünü hissedebilir ve kontrol edemediği titremeler geçirebilir. Titremeler bazı durumlara tüm vücutta kontrol edilemeyecek bir hal alır ve hastanın hareket etmesi bile güçleşebilir. Bu belirtilere ek olarak öksürük, nefes darlığı, balgam üretiminde artış gibi problemler yaşanabilir. Son evrelerinde vücudun çeşitli yerlerinde morarma görülebilir. Zatürre hastalığı hafif seyrettiği takdirde bu belirtiler görülmeyecek, bunun yerine yorgunluk, iştah kaybı gibi belirtiler ortaya çıkacaktır.
Zatürre hastalığında bilgi alışverişi üzerinden bazı kan ve balgam testleri uygulanabilir, ek olarak akciğer grafisi ve bilgisayarlı tomografi gibi bazı görüntüleme yöntemlerinden yararlanılabilir. Bu şekilde alt solunum yollarının görüntülenmesi sağlanır. Zatürreye sebep olan problem neticesinde özel olarak seçilen antibiyotik uygulamasının yanı sıra oluşan belirtileri ortadan kaldırmak için serum, ağrı kesici ve ateş düşürücü ilaçlar tedavide kullanılabilir.
Diyabet hastalığı özellikle kan-şeker düzeyinin kontrol altında tutulamadığı hastalarda kişi için yaşamı tehdit edici komplikasyonlara neden olabilir. Diyabetik ayak nedenleri arasında kan-şeker düzeyinin kontrol altında tutulamaması, damar tıkanıklığı veya darlığı, sinir hasarı ve ayak hijyen koşullarının yetersizliği sayılabilir. Diyabet bacaklarda sinir hasarına neden olduğunda bu durum kişinin ayaklarında sıcak, soğuk ya da ağrı hissetmemesine yol açabilir. Bacakta oluşan minik bir kesi bile gittikçe kötüleşebilir ve enfekte olabilir. Kaslardaki sinirler zarar gördüğünde ise bu durum ayakların hizalanmaması ya da ayağın belli bir bölgesindeki baskının artması gibi durumlara neden olabilir.
Diyabet ayrıca vücuttaki kan akışını da etkilemektedir. İyi kan akışının sağanamaması yaraların daha geç iyileşmesine neden olabilir. Kötü kan akışı nedeniyle enfeksiyon oluşan bölge iyileşme gösteremediğinde bu durum kangrene yol açabilir. Bu nedenle diyabetik ayak hastalığının tıbbi tedavisinde geç kalınmaması hasta için kritik önem taşır.
Gastroenterit bir bağırsak enfeksiyonudur ve sıklıkla bebek ve çocuklarda karşılaşılır. Gastroenterit virüs ya da bakteri kaynaklı olabilir. Enfeksiyonun oluşmasına neden olan faktörler arasında açıkta satılan yiyecekler, havuz ya da kirli denizde yüzmek ya da el ile tüketilen yiyecekler yoluyla alınan bakteri ya da virüsler sayılabilir. Gastroenteritin belirtileri arasında ishal, kusma, mide ağrısı, ateş ve boğaz ağrısı sayılabilir.
Piyelonefrit
İdrar yolu enfeksiyonları ileri seviye durumlarda üst idrar kanalına sıçrayabilir ve burada böbrek enfeksiyonu gelişebilir. İdrar enfeksiyonlarının böbrekte oluşum gerçekleştirmesi ise Piyelonefrit olarak isimlendirilmektedir. Piyelonefrit hastalığının en yaygın nedeni idrarın mesaneden böbreklere doğru geri kaçması olarak gösterilmektedir. Böbrekler vücutta kan temizliğinde oldukça etkili organlardır, dolayısıyla kan dolaşımının da bir parçasıdırlar. Böbreklere sıçramış ve ilerlemiş bir enfeksiyon buradan kan dolaşımına katılarak daha da ciddi sonuçlar açığa çıkarabilir. Dolayısıyla idrar yolu enfeksiyonları dikkate alınması gereken, belirtiler gözlendiği takdirde tanı ve tedavi uygulamalarının vakit kaybetmeden başlatılması gereken durumlardır.
Safra kesesi taşları safra içinde bulunan kolesterol veya bilirubin maddelerinin fazla olması ve doğru şekilde boşaltılmaması nedeniyle ortaya çıkar. Kolesistit en yaygın safra kesesi hastalığı türüdür. Safra kesesinin akut veya kronik bir iltihabıdır. Risk faktörü safra kesesi taşları olsa da bazı durumlarda herhangi bir neden olmaksızın da kendini gösterebilir. Akut kolesistitin tipik belirtisi ani başlayan karın ağrısıdır. Bu semptom farklı hastalıkların da semptomu olabileceğinden kesin tanı için detaylı muayene ve görüntüleme yöntemlerine başvurulmalıdır.
Nötrofil vücudun ilk savunma hattı olarak önemli bir rol oynayan beyaz kan hücreleridir. Kemoterapi tedavisi gören hastalarda tedavinin doğrudan bir sonucu olarak bu hücrelerde azalma görülebilir. Bu durum kemik iliği baskılanması olarak adlandırılmaktadır. Febril nötropeni ise nötropeniye ateşin de eşlik ettiği durumdur. Nötropeni görüldüğünde kişide enfeksiyon riski normalden daha yüksek olabilir ya da var olan enfeksiyon şiddetlenebilir.
Detaylı bilgi almak ve randevu oluşturmak için formu doldurun, biz sizi arayalım.